Uzman: ‘Astım kadınları daha çok etkiliyor’

Dünya Astım Günü: Uzm. Dr. Didem Özkan Astım Hakkında Bilgi Verdi

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Didem Özkan, Dünya Astım Günü’nde astım hakkında önemli bilgiler paylaştı. Astımın, hava yollarında iltihaplanma ve daralma ile karakterize kronik bir hastalık olduğunu belirten Uzm. Dr. Özkan, bu durumun kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyebileceğini söyledi.

Genetik ve Çevresel Faktörlerin Etkisi

Astımın genetik ve çevresel faktörlerin etkisiyle oluştuğunu vurgulayan Uzm. Dr. Özkan, astım gelişimine neden olan faktörleri şöyle sıraladı: Genetik yatkınlık, alerjenler, sigara dumanı maruziyeti, solunum yolu enfeksiyonları, hava kirliliği, mesleki maruziyet, obezite, aşırı egzersiz, stres, soğuk hava, gastroözofageal reflü.

Kadınlar Daha Risk Altında

Astımın her yaşta görülebileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Özkan, kadınların ve kız çocuklarının daha fazla risk altında olduğunu belirtti. Dünya genelinde yaklaşık 300 milyon, Türkiye’de ise 3-4 milyon astımlı hasta olduğu tahmin ediliyor.

Bahar ve Yaz Aylarında Daha Sık Görülür

Bahar ve yaz aylarında pek çok tetikleyici alerjene maruz kalındığından astım şikayetlerinde artış görüldüğünü belirten Uzm. Dr. Özkan, ayrıca kış aylarında bakteriyel ve viral enfeksiyonların astım ataklarını tetikleyebileceğini söyledi.

Nefes Darlığı ve Diğer Belirtiler

Uzm. Dr. Özkan, astım belirtilerini şu şekilde sıraladı: Nefes darlığı, eforla gelişen öksürük, gece öksürük atakları, hırıltılı solunum, göğüs sıkışması, ıslık sesi duyulması, baş dönmesi, konuşmada zorluk.

Tanı ve Tedavi

Tanı sürecinde genel muayene ve solunum fonksiyon testlerinin önemine değinen Uzm. Dr. Özkan, tedavinin hastanın astım ağırlığına göre değiştiğini belirtti. İlaç tedavisi seçenekleri arasında kontrol edici ilaçlar, inhaler kortikosteroidler, uzun etkili beta agonistler, alerji tedavileri ve biyolojik tedaviler bulunuyor.

Korunma Yolları ve Öneriler

Astımdan korunma yollarına dikkat çeken Uzm. Dr. Özkan, evde bulunan alerjen maruziyetinin azaltılmasının önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca, düzenli spor yapmak, solunum egzersizleri yapmak, sağlıklı beslenmek ve belirli besinleri tüketmek astıma iyi gelebileceğini belirtti.

Related Posts

Bir tutamı bile yüzdeki istenmeyen tüy ve kılları yok ediyor… Cildiniz ışıl ışıl parlıyor

Kimyasal ürünlere veya pahalı lazer seanslarına gerek kalmadan, doğal malzemelerle istenmeyen tüylerden kurtulmak mümkün. İşte evde kolayca hazırlanabilecek iki pratik tarif…

Saçları daha gür ve kalın yapıyor: Günde bu kuruyemişten 2 tane yemek bile yetiyor

Uzmanlar, beslenme alışkanlıklarının saç sağlığı üzerinde doğrudan etkili olduğunu açıkladı. Özellikle yaz aylarından itibaren uygulanacak doğru beslenme programı ile kış aylarında daha kalın, güçlü ve sağlıklı saçlara sahip olmak mümkün.

Sürekli şişkin misiniz?

Gaz, şişkinlik, kramp, kabızlık, ishal… Bunlar yalnızca sindirim sistemiyle ilgili değil. Bazen yediğiniz şey değil, yediğinizi parçalayanlar sorumludur: Bağırsak bakterileri. Doğru beslenseniz bile “su bile şişiriyor” hissi geçmiyorsa, sorun sizin değil içinizdeki mikroskobik kalabalığın dengesi olabilir. İşte “disbiyoz” denen durum tam da bu.

Diyetisyenden ezber bozan uyarı: Sağlığa en zararlı 3 süt ürünü, asla tüketmeyin!

Fermente süt ürünlerinin, içerdikleri faydalı bakteriler sayesinde sağlıklı bir beslenme düzeninin vazgeçilmezi olduğu yaygın bir kanıdır. Ancak uzmanlar, bu ürünlerin hepsinin masum olmadığı konusunda uyarıyor.

‘Yumurtalık rezervinde azalma genç kadınlarda da artıyor’

Yumurtalık rezervi kadının doğurganlık kapasitesini belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak kabul ediliyor. Yaşla birlikte azalması beklenen yumurtalık rezervinin, özellikle son yıllarda 20 yaşlardaki kadınlarda da gözlendiğine işaret eden Kadın Hastalıkları Doğum, Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Zeki Salar, erken dönemde fark edilmeyen bu durumun hem doğurganlık kaybına hem de erken menopoza yol açabileceği uyarısında bulundu.

‘Artık kalp, damar hastalıkları daha fazla insanı hayattan koparıyor’

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’deki her 100 ölümden 36’sı dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklanıyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Fethi Kılıçaslan, “Artık kanser değil, kalp damar hastalıkları daha fazla insanı hayattan koparıyor. Koroner arter hastalığı, kalbi besleyen damarlarda gelişen sertlik ve tıkanıklıkla ortaya çıkıyor” dedi.