Hollanda’da önceki erken genel seçimlerde resmi olmayan sonuçlara göre “Mozart” lakaplı İslam karşıtı Geert Wilders’ın liderliğini yaptığı Özgürlük Partisi (PVV), parlamentodaki 150 sandalyeden 37’sini kazanarak seçimi açık farkla önde tamamlarken, muhtemel koalisyon ortaklarının aşırı sağcı liderle uzlaşmakta yaşayabileceği sorunların hükümet kurma çalışmalarını zora sokacağı tahmin ediliyor.
37 vekil çıkardı, hükümet için 39 vekile daha ihtiyacı var
13 yıldır iktidardaki merkez sağdan Mark Rutte’nin liderliğindeki koalisyon hükümetinin, göçmen sayısının sınırlandırılmasıyla ilgili anlaşmazlıklar neticesinde düşmesi üzerine düzenlenen seçimleri, resmi olmayan sonuçlara göre Wilders yüzde 23.5 oyla önde tamamladı.
Uzun süredir koalisyonlarla yönetilen ülkede hükümet kurulabilmesi için parlamentodaki 150 milletvekilinden en az 76’sının desteği gerekiyor. Bu durumda İslam düşmanı Wilders’ın hükümet kurabilmek için, 37 olan sandalye sayısına ilaveten en az 39 milletvekilinin desteğini güvence altına alması şart.
Bu siyasi tabloda Wilders’ın, resmi sonuçların açıklanacağı 1 Aralık’ı takip eden günlerde başlayacak görüşmelerde hükümet kurulabilmek için en az 2 partiyi daha ikna etmesi gerekiyor. Liderlerin seçim öncesindeki söylemlerine bakıldığında hükümet koalisyon pazarlıklarının uzun sürmesi ya da başarısızlıkla sonuçlanması çok muhtemel görünüyor.
İkinci parti, Wilders’e mesafeli üçüncü parti kapıyı açık bıraktı
İşte Hollanda’da konuşulan koalisyon senaryoları:
Sağ kanat koalisyonu
Wilders’ın ilk ihtimal olarak Rutte’nin istifasının ardından Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi’nin (VVD) liderliğini üstlenen Dilan Yeşilgöz-Zegerius’un kapısını çalması bekleniyor. Ailesi Türkiye’den Hollanda’ya göç eden, geçici hükümetin Adalet ve Güvenlik Bakanı Yeşilgöz-Zegerius, seçim öncesindeki açıklamalarında kapıları Wilders’la koalisyona açık bırakmıştı.
Seçimin resmi olmayan sonuçlarının ardından da Yeşilgöz-Zegerius, 24 sandalye çıkarabilen partisinin üçüncü sıraya gerilemesinden duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “Şimdi sıra onda. (Wilders’ın koalisyon için) böyle bir çoğunluğu oluşturabileceğini göstermesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
Bu olasılıkta aşırı sağcı ve merkez sağcı söz konusu iki adayın, yanlarına seçimlere ilk kez katılan ve merkezde konumlanan Yeni Sosyal Sözleşme (NSC) partisini almaları gerekiyor. Ancak koalisyonun kurulmasında kilit isim haline gelen NSC lideri Pieter Omtzigt daha önceki açıklamalarında, Wilders ile koalisyona girmeyeceklerini söylemişti.
İlk sonuçların ardından Wilders’la koalisyon ihtimalleri konusunda sessiz kalmayı tercih eden Omtzigt’in vereceği karar, muhtemel bir sağ koalisyon için kritik önem taşıyor. Her üç partinin de kampanyalarında “göçü sınırlama” unsuruna odaklanması nedeniyle ortaklık kurmaları muhtemel görünse de Wilders’ın tümüyle İslam karşıtı tutumu ve hatta Hollanda’nın Avrupa Birliği’nden (AB) çıkması yönündeki fikirlerinin durumu zorlaştırması bekleniyor.
Aşırı sağsız senaryo
Wilders’ın dışarda kaldığı bir ihtimal ise İşçi Partisi (PvdA) -Yeşil Sol (Groen Links) ittifakıyla seçime giren eski AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans’ın Yeşilgöz-Zegerius ve Omtzigt ile koalisyon kurmasını içeriyor. İkinci, üçüncü ve dördüncü sıradaki bu partilerin muhtemel birlikteliği, parlamento çoğunluğu için yeterli gelmiyor. Böyle bir koalisyonun bir ya da birkaç küçük parti tarafından da desteklenmesi gerekiyor. Bu durumda mevcut koalisyon partilerinden olan ve 9 sandalye kazanan Demokratlar 66’nın (D66) Başkanı Rob Jetten’e teklif götürebilirler.
Bu senaryo, Yeşilgöz-Zegerius ve Timmermans’ın kampanyalarında özellikle göç konusunda oldukça zıt kutuplarda pozisyon almaları nedeniyle çetin müzakerelere işaret ediyor. Seçim sonrası açıklamasında Timmermans, “Hollanda’dan kimsenin gitmesine izin vermiyoruz. Hollanda’da herkes eşittir. Dünyanın savaş olan ülkelerindeki mağdurlara sesleniyorum. Savaştan ve şiddetten kaçtığınız takdirde kapımız sizlere açık. Bu bizim için hiçbir zaman değişmeyecek” ifadelerini kullandı.
Azınlık hükümeti
Hollanda tarihinde sık rastlanmasa da bir diğer ihtimal de azınlık hükümeti kurulması olabilir. Yeşilgöz-Zegerius ve Omtzigt kendi aralarında anlaşarak, Wilders ya da diğer partilerin dışardan destekleyeceği bir azınlık hükümeti kurabilir. Ancak Wilders’ın siyasi hayatında ilk kez 2010’da denediği benzer bir formül nedeniyle büyük oy kaybı yaşadığı gerçeğinden hareketle bundan uzak durması muhtemel.
Erken seçim ihtimali
Hollanda’da siyasi partiler arasındaki koalisyon müzakerelerinin aylar sürdüğü biliniyor. 2021 seçimlerinde Rutte’nin partisi hükümeti 271 günde kurabilmişti. Mevcut zorlu siyasi tabloda koalisyon görüşmelerinin çıkmaza girmesi halinde erken seçim kararının alınması da ihtimaller arasında bulunuyor.
Yeşilgöz erkenden başbakan ilan edildi!
Ailesi Türkiye’den Hollanda’ya göç eden VVD Partisi’nin lideri Dilan Yeşilgöz-Zegerius, sandıkların açıldığı ilk saatlerde öndeydi. Sosyal medyada hızlıca “Hollanda’ya Türk Başbakan” rüzgârı esti. VVD, üçüncü oldu.