Sabah gazetesine yaptığı açıklamada FETÖ’nün uyuyan hücrelerinin CHP’ye sızdığını öne sürüp, “‘Düşmanımın düşmanı dostumdur’ anlayışıyla önce CHP’yi iktidara karşı kullanıyorlar, sonra da yok etmeye çalışacaklardır” ifadelerini kullandığı iddia edilen Gürsel Tekin, gazeteye röportaj vermediğini belirterek, “Sohbet ettiğimiz gazeteci arkadaşlar oldu ama ortada ‘mülakat’ yok. Bilginize, kamuoyunun dikkatine” dedi. Tekin, “Ben herkese bir telefon kadar yakınım. Ama belli ki bazıları aramak yerine haber uydurmayı tercih ediyor. Günlerdir düzeltiyoruz ama siz yanlışı yazmaktan hiç yorulmuyorsunuz” ifadelerini kullandı.
CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım olarak atanan Gürsel Tekin, Sabah gazetesinden Mehmet Avşar’a yaptığı açıklamada çarpıcı değerlendirmelerde bulunmuştu. Partisi CHP’yi hedef alan Tekin, “FETÖ’nün uyuyan hücreleri, tüm dünyada bir ağ kurarak bazı uygulamalar üzerinden haberleşiyor ve tüm partilere sızdıkları gibi partimize de sızmayı başarmış durumda. ‘Düşmanımın düşmanı dostumdur’ anlayışıyla önce CHP’yi iktidara karşı kullanıyorlar, sonra da yok etmeye çalışacaklardır. Mevcut yönetim bu büyük fotoğrafı ve dünyada olan biteni görmemekte ısrar ediyor” demişti.
Gürsel Tekin: FETÖ’nün uyuyan hücreleri CHP’ye sızdı, partimizi iktidara karşı kullanıyorlar
“Hiçbir gazeteye röportaj vermedim”
“FETÖ CHP’ye sızdı” ifadeleriyle tepki çeken Gürsel Tekin, sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Tekin, “Bugüne kadar hiçbir gazeteye röportaj vermedim. Sohbet ettiğimiz gazeteci arkadaşlar oldu ama ortada ‘mülakat’ yok. Bilginize, kamuoyunun dikkatine” şeklinde paylaşımda bulundu.
Gürsel Tekin ve Mehmet Avşar (Kaynak: Sabah)
“Yanlışı yazmaktan hiç yorulmuyorsunuz”
Tekin, paylaşımlarına şöyle devam etti:
“Ben herkese bir telefon kadar yakınım. Ama belli ki bazıları aramak yerine haber uydurmayı tercih ediyor. Günlerdir düzeltiyoruz ama siz yanlışı yazmaktan hiç yorulmuyorsunuz.
Biz, siyasetin iklimine göre pozisyon alanlardan olmadık. Nerede bir mazlum varsa, yanında durduk; düşüncemizi açıkça ifade ettik. Geçmişte bunun sınavını verdik. Korkumuz, kaygımız, kuşkumuz olmadı; bundan sonra da olmayacak.”