İSTANBUL (İGFA) – Ünlü sanatçı çocukluğundan anlatmaya başladığı sohbette, Müziğe başlamadan önceki hedeflerinden, besteci kimliğine, Akdeniz müziği üzerine, Yazarlık serüvenini ve müzik sektörünü enine boyuna konuştular. Müzik sektörünü konuşurken içindekileri döken Ege “Artık bir kere müzik endüstrisi her şeyiyle değişti. Değişmeyen bir tek şey sadece dinleyici formu. Ben arabesk ile acı biberi çok birbirine benzetiyorum. İşte Türkiye’de arabeskin etkisi de bu. Yani insanlar sanıyor ki Türkiye’de müzik değişti, iyileşti. Hayır efendim, müzik hala arabesk, pul biber. Biz sadece altındaki yemeği değiştiriyoruz. Rapin üstüne koyuyoruz, rockın üstüne koyuyoruz, popun üstüne koyuyoruz, sanat müziğin üstüne koyduk, fantezi dedik.
Yani, dünyada ne çıkarsa çıksın yeni, trend bir şey, hayır, biz o arabeski yine koyuyoruz. Yani insanlar hala arabesk dinliyor aslında. İşin temelinde hala o pul biber var. Türkiye’deki asıl hikâye de bu. Kanserli hücre gibi diyeceğim artık ben buna. Ne yazık ki girdiği yere yapışıyor ve büyüyor ve kaplıyor. Türkiye’deki en büyük müzikal problem bu ve çıkamıyoruz işin içinden” dedi. Sevilen şarkıcı Ege başarılı sunucu Eylül Aşkın’a “Bugüne kadar bir best of planım yoktu. Ama her halükârda sevilen bir dokuz, on tane şarkımız var, onları çıkarıp, 2025’in 17 Ağustos veya 15 Ağustos’unda bir plak olarak çıkarmak. Tam otuzuncu yıl olacak çünkü” vurgusunu da yaptı. İsyan, Asil Dedenin Düğünü, Kedice Bir Sevda, Kedice Bir Tutku kitaplarının yazarı sevilen şarkıcı Ege, yazar kimliğinin devam edeceğini dile getirirken yeni çalışmalarını okur severlerle buluşturacağını da sözlerine ekledi.