Artrit hastalarının tüketmemesi gereken 2 gıda!

Artrit ve Beslenme

Artrit, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen, eklemlerde ağrı, şişlik ve iltihaplanmayakronik bir hastalıktır. Tedavisi bulunmayan bu rahatsızlığı yönetmek ve semptomları kontrol altında tutmak oldukça önemlidir. Uzmanlar, artrit hastalarının uzak durması gereken besinleri açıklayarak, bu gıdaların tüketilmesi durumunda hastalığın belirtilerinin kötüleşebileceğini vurgulamaktadır.

Artrit Belirtileri ve Önemi

Ulusal Sağlık Servisi (NHS), artritin çeşitli tiplerinin olduğunu ve her bireyde farklı belirtiler gösterebileceğini belirtirken, en sık görülen belirtiler şunlardır:

  • Eklem ağrısı, hassasiyet ve sertlik,
  • Eklemlerde ve çevresinde iltihaplanma,
  • Hareket kısıtlılığı,
  • Etkilenen bölgede sıcak ve kızarık deri,
  • Kas zayıflığı ve kaybı.

Uzmanlara göre, artrit belirtilerini hafifletmek için doğru beslenme alışkanlıkları benimsemek önemlidir. Ancak, bazı besinlerin ağrıları artırarak belirtilerin şiddetlenmesine neden olabileceği bilinmektedir.

Artrit Hastalarının Uzak Durması Gereken 2 Besin

Doktorlar Komitesi tarafından yapılan araştırmaya göre, artrit hastalarının uzak durması gereken 2 besin; elma ve domatestir. Bunun sebebi ise bu besinlerin içinde bulunan solanin adlı bileşiğin varlığıdır. Solanin, patlıcangiller familyasına ait bitkilerde bulunan doğal bir glikoalkaloid zehirdir. Bu bileşiğin eklemlerde iltihaba sebep olarak artrit belirtilerini şiddetlendirebileceği düşünülmektedir.

2013 yılında yapılan bir araştırmada, solaninin romatoid artrit üzerinde olumsuz etkileri incelenmiştir. Araştırmada, menopoz sonrası dişi sıçanlarda solanin alımının eklem şişliğine ve dokuların zarar görmesine neden olduğu gözlemlenmiştir. Bu nedenle, özellikle yaşlı ve romatoid artrit hastalarının patlıcangilleri tüketmemeleri önerilmektedir.

Artrit hastalarının uzak durması gereken elma ve domates gibi besinler, belirtileri şiddetlendirerek ağrıları artırabilir. Ancak, bazı uzmanlar artrit hastalarının solanin içeren besinleri dikkatli bir şekilde tüketmeleri ve sonrasında etkilerini gözlemleyerek karar vermeleri gerektiğini vurgulamaktadır.

İlginizi çekebilir;

Related Posts

Kadın Viagrası piyasaya sürülmeye hazırlanıyor

Menopoz sonrası dönemde yaşanan fizyolojik değişikliklere yönelik geliştirilen hormonsuz krem Myregyna, kadınlar için cinsel yaşamda yeni bir dönem başlatmaya hazırlandığı açıklandı. Yeni Zelanda merkezli bilim insanı Dr. Iona Weir tarafından geliştirilen ürün, “kadınların Viagrası” olarak tanımlanıyor.

Bir tutamı bile yüzdeki istenmeyen tüy ve kılları yok ediyor… Cildiniz ışıl ışıl parlıyor

Kimyasal ürünlere veya pahalı lazer seanslarına gerek kalmadan, doğal malzemelerle istenmeyen tüylerden kurtulmak mümkün. İşte evde kolayca hazırlanabilecek iki pratik tarif…

Saçları daha gür ve kalın yapıyor: Günde bu kuruyemişten 2 tane yemek bile yetiyor

Uzmanlar, beslenme alışkanlıklarının saç sağlığı üzerinde doğrudan etkili olduğunu açıkladı. Özellikle yaz aylarından itibaren uygulanacak doğru beslenme programı ile kış aylarında daha kalın, güçlü ve sağlıklı saçlara sahip olmak mümkün.

Sürekli şişkin misiniz?

Gaz, şişkinlik, kramp, kabızlık, ishal… Bunlar yalnızca sindirim sistemiyle ilgili değil. Bazen yediğiniz şey değil, yediğinizi parçalayanlar sorumludur: Bağırsak bakterileri. Doğru beslenseniz bile “su bile şişiriyor” hissi geçmiyorsa, sorun sizin değil içinizdeki mikroskobik kalabalığın dengesi olabilir. İşte “disbiyoz” denen durum tam da bu.

Diyetisyenden ezber bozan uyarı: Sağlığa en zararlı 3 süt ürünü, asla tüketmeyin!

Fermente süt ürünlerinin, içerdikleri faydalı bakteriler sayesinde sağlıklı bir beslenme düzeninin vazgeçilmezi olduğu yaygın bir kanıdır. Ancak uzmanlar, bu ürünlerin hepsinin masum olmadığı konusunda uyarıyor.

‘Yumurtalık rezervinde azalma genç kadınlarda da artıyor’

Yumurtalık rezervi kadının doğurganlık kapasitesini belirleyen en önemli faktörlerden biri olarak kabul ediliyor. Yaşla birlikte azalması beklenen yumurtalık rezervinin, özellikle son yıllarda 20 yaşlardaki kadınlarda da gözlendiğine işaret eden Kadın Hastalıkları Doğum, Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Zeki Salar, erken dönemde fark edilmeyen bu durumun hem doğurganlık kaybına hem de erken menopoza yol açabileceği uyarısında bulundu.