Günümüzde zayıflayan iki duygu utanç ve merhamet duygusu!

“`html

Üsküdar Üniversitesi’nden Dürtü Kontrol Bozukluğu Üzerine Değerlendirme

Üsküdar Üniversitesi’nin Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, dürtü kontrol bozukluğu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Dürtü Kontrol Bozukluğu ve Eyleme Geçiş

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, dürtü kontrol bozukluğunun psikiyatri alanında temel sorunlardan biri olduğunu ifade ederek, “Dürtüsellik, bireylerin arzularını ve dürtülerini kontrol edememelerinin bir sonucudur. Herkes bazen anlık düşünceler üretebilir, ancak dürtü kontrol bozukluğu yaşayan bireyler, bu düşünceleri hemen eyleme dönüştürerek kontrolsüz bir biçimde hareket edebilirler.” şeklinde konuştu.

Spesifik Bozukluklar ve Sonuçları

Kleptomanik bireylerin çalma dürtüsünü kontrol edemediğini, piromani hastalarının ise yangın çıkarmaktan kendilerini alıkoyamadığını belirten Tarhan, “Patlayıcı bozukluğu olan kişiler, küçük engeller karşısında aşırı tepkiler sergileyebilirler. Trikotillomani hastaları ise saç, kaş veya kirpik yolma davranışları gösterir ve derilerine zarar verecek düzeye ulaşabilirler.” dedi. Dürtü kontrol bozukluklarının adli vakalarla da sıkça ilişkilendirildiğini vurgulayan Tarhan, “Birçok şiddet eyleminin arkasında dürtüsel davranışların bulunduğu gözlemlenmektedir.” ifadesini kullandı.

Planlı Olmayan Eylemler ve Sonuçları

Bu tür bozukluk yaşayan bireylerin kendilerine ve çevrelerine zarar verebileceğini belirten Prof. Dr. Tarhan, “Birey, zararlı bir eylemi gerçekleştirmek için şiddetle harekete geçebilir ve bu eylemler çoğu zaman plansızdır.” dedi. Dürtü kontrol sorunu yaşayanların öncesinde kaygı ve gerginlik hissettiğini, eylem gerçekleştirdikten sonra ise geçici bir rahatlama yaşadığını iletti. Bu rahatlama durumunun eylemleri tekrarlamalarına sebep olduğunu belirten Tarhan, ayrıca bazı bireylerin eylem sonrası suçluluk hissi duyduğunu, bazılarının ise bu duygudan yoksun olduğunu ifade etti.

Dürtü Kontrolü ve Öğrenme Süreci

Çocuklarda dürtü kontrolünün doğal olarak gelişmediğini ve bunun zamanla öğrenildiğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Beynimizin ön bölümünde yer alan orbitofrontal korteks, davranışlarımızı kontrol eden kritik bir bölgedir. Çocukluk döneminde bu bölge yeterince olgunlaşmadığı için çocuklar doğru-yanlış ayrımını yapmada zorlanabilirler.” dedi. Örneğin, bir çocuk her hangi bir eşyayı izinsiz aldığında bunun yanlış olduğunu anlayamayabilir.

Utanç Duygusunun Zayıflaması

Utanç ve merhamet duygularının gençler arasında zayıfladığını belirten Tarhan, bu durumun dürtü kontrolü üzerinde önemli etkileri olduğunu vurguladı. Bu duyguların azalması, bireylerin başkalarına karşı duyarlı olmalarını engelleyebilir.” dedi.

Bağlantılı Hastalıklar ve Dürtüsellik

Dürtü kontrol bozukluğunun bazı kişilik bozuklukları ile ilişkili olduğunu dile getiren Tarhan, “Antisosyal kişilik bozukluğu ve diğer bazı durumlarda dürtüsellik sıklıkla görülüyor. Bu bireyler genelde plansız hareket ederken, kendilerine engel olan durumları aşmayı benimseyebilirler.” ifadesini kullandı.

Patolojik Kumar ve Dürtü Kontrolü

Prof. Dr. Tarhan, duygusal dalgalanmalar yaşayan bireylerde bu durumların hızla gündeme geldiğini belirterek, “Patolojik kumar, son yıllarda siber ortamda daha fazla yaygınlaştı. Bireyler, siber kumar sayesinde dürtü kontrol bozuklukları yaşayabiliyor.” dedi.

Dürtü Kontrol Bozukluğu ve Tedavi Süreci

Dürtü kontrol bozukluğunun genellikle başka hastalıklarla bağlantılı olduğuna dikkat çeken Tarhan, “Dürtü kontrol bozukluğu tek başına bir rahatsızlık olarak nadiren karşımıza çıkar.” şeklinde bir yorumda bulunmuştur. Eğer kişi kendi durumunun bilincindeyse, tedavi süreci daha etkili olabilir. Beyin, duyguları ve davranışları kontrol eden bir organ olduğu için tedavi sürecinde altyapı sorunlarının giderilmesine öncelik verilmesi gerektiğini ekledi.

Dikkat Eksikliği ve Dürtü Kontrolü

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşayan kişilerde de dürtü kontrolü sorunları sıklıkla görülmektedir. Bu durum ergenlik döneminde belirgin hale gelmekte ve ailelerin çocuklarının davranışlarını izlemeleri büyük önem taşımaktadır.

Sonuç olarak, dürtü kontrol bozukluğu üzerine dikkatle düşünmek ve gerekli tedavi yöntemlerini uygulamak, bireylerin yaşam kalitesini artırmada önemli bir rol oynamaktadır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“`

Related Posts

Avrupa ve Asya tehlikede! Ölümcül mantar hastalığı küresel ısınma ile yayılıyor

Yeni yapılan bir araştırmaya göre, sıcak iklime sahip bölgelerde yaygın olan ölümcül bir mantar hastalığının küresel ısınma nedeniyle daha geniş alanlara yayılma ihtimali bulunuyor.

Dünyada yedinci vaka: 34 haftalık doğan Eymen bebeğin boynundan 445 gram tümör çıkarıldı

Kütahya’da 34 haftalık dünyaya gelen Mehmet Eymen bebeğin boynundan 445 gram tümör çıkarıldı. Kritik ameliyatın başarıyla tamamlandığını ifade eden Kütahya Şehir Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Aydın, “Bilimsel olarak da dünyada yedinci vaka. Böyle tıbbi literatüre geçecek operasyonu tüm ekibimizle birlikte yaptığımız için hepimiz mutluyuz” dedi.

Uzman: ‘Astım kadınları daha çok etkiliyor’

stımın herkeste ve her yaşta görülebileceğine dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Didem Özkan, ”Erişkinlerde astım görülme sıklığı yüzde 6-12, çocuklarda yüzde 6-15 oranında değişir. Kız çocuklarında ve kadınlarda daha fazla görülmektedir” dedi.

Uzmanından ağız gargarası için uyarı: ‘Seçerken üç kez düşünün’

Diş Hekimi ve Ağız, Diş, Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, özellikle alkol ve asit bazlı ağız gargaralarının tat alma duyusunun kaybından diş minesinde erozyona, ağız mukozasında ülser oluşumuna kadar birçok risk içerdiğini belirterek, “Ağız gargarası seçerken üç kez düşünün” dedi.

Kefir Alzheimer’a karşı koruyucu olabilir mi? Uzmandan önemli uyarı!

Diyetisyen Beyza Tağraf, kefirin bağırsak iltihaplarını baskılayarak nöroinflamasyonu azaltabileceğini ancak Alzheimer’dan korunmak için tek başına yeterli olmadığını vurguladı.

Günlük şikayetler sandığınız bu durum kanserin habercisi olabilir

Kalın bağırsak kanseri artık sadece ileri yaşların hastalığı değil. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. İsmail Alper Tarım, özellikle 50 yaş üzeri bireylerin gaitada gizli kan testi ve kolonoskopiyi ihmal etmemesi gerektiğini vurguladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir