Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Bursa’daki Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nde (GUHEM) 7 gündür uzayda olan ilk Türk astronot Alper Gezeravcı ile bağlantı kurdu. Gezeravcı, uzayda bir gününün nasıl geçtiğini ve uzay koşullarında yaşam hakkında bilgi verirken, sorumlu olduğu deneyleri ve çalışmaları aktardı.
Öte yandan Bakan Kacır, Gezeravcı’nın dünyaya döndüğünde 81 ili ziyaret edeceğini ve uzay çalışmaları adımlarının süreceğini belirtti.
Bakan Kacır, Alper Gezeravcı ile görüşmesinde şunları söyledi:
“Uzay çalışmaları uluslararası iş birliklerinin de öncüsü oluyor. Milli Uzay programımızın hedeflerine ulaşmada uluslararası iş birliğinin önemine her daim vurgu yapıyoruz. Orada bulunan tüm astronotlara Türkiye’den selamlarımızı iletmenizi istiyoruz. Ay yıldızlı bayrağımızı gururla taşıdığınız için tebrik ediyorum. Bilim ve teknolojide yeniden yükselişe geçiyoruz. Yerçekimsiz ortamda önemli deneyleri gerçekleştiriyorsunuz. Bu bilimsel çalışmalar Türkiye olarak varlığımızı güçlendirecek. Sonraki uzay misyonlarımız içinde bu çalışmalar kaynak olacak. Bu misyonun bizim için kıymetli yanı şüphesiz Türk çocukları ve Türk gençleri için taşıdığı anlam. Biz onların hayallerinden asla vazgeçmemeleri kurdukları hayali gerçekleştirme çabası içinde olmalarını arzu ediyoruz. Biz bayrağında ay yıldız taşıyan bir milletiz. Milletin evlatlarının hayalleri hedefleri hep en yüksekte olsun. Görevinizi başarıyla tamamlayıp Dünya’ya ve Türkiyemize sağ salim dönmenizi dört gözle bekliyoruz. Siz Türk gençleri için ve TEKNOFEST kuşağı için ilham kaynağı oldunuz.”
Türkiye’nin uzaydaki temsilcisi astronot Alper Gezeravcı ise şunları söyledi:
“İlk defa bu kadar fazla sayıdan ülkeden oluşmuş kişiler bulunuyor. Biz 4 kişilik bir ekibiz. Birbirimizle sürekli iletişim halindeyiz ve koordinasyon içinde hareket ediyoruz. Bizi burada görev yapan astronot arkadaşlarımız karşıladı. Günde 16 kez gün doğumu ve yaşamaya vesile oluyor. Biz suni bir şekilde günlük faaliyetlerimizi 24 saatlik bir gün tanımına göre ayarlamaya çalışıyoruz. Günde 12 ile 15 farklı görev gerçekleştiriyoruz. Ayrıca sağlık testlerimizi tekrardan kan verme işlemini gerçekleştirdik. Aşırı dikkat isteyen görevler var. Türk bilim insanları adına gerçekleştirmem gereken daha çok bilimsel araştırma var. Günün sonundaki dinlenme zamanıma kadar faaliyetler aralıksız devam ediyor. Gün sonunda uyumak için kendime ait uyku tulumumu sabitliyorum.
İlk araştırmamız bitkilerin büyümelerine yoğunlaşıyor. Genetik düzenleme tekniği kullanarak bitkilerin uzaya adaptasyonunu inceliyoruz. Doğal yaşam destek sistemlerinde yosunların kullanımını araştırıyoruz. Kullandığımız suyun çok büyük bir bölümü arıtılıp tekrar içme suyu haline getiriliyor.
Ben Mersin’in Silifke ilçesinde dünyaya geldim. Devletimin sunduğu imkanlarla pilot oldum. Uluslararası uzay istasyonunda milletimize hizmet etmenin gururunu yaşıyorum. Bilimde ve teknolojide yeni çağın kapılarını aralıyoruz.”
Canlı bağlantının ardından basın açıklaması yapan Bakan Kacır, “Türkiye’nin en güzel bilim merkezlerinden birinde GUHEM’de, güzel şehrimiz Bursa’dayız. Bugün burada bulunma nedenimiz Türkiye’nin ilk insanlı ve uzay bilim misyonunu gerçekleştiren Alper Gezeravcı’yla bağlantı kurmaktı.
Buradan Alper Gezeravcı ile kurduğumuz bağlantı özellikle Türkiye’de milli teknoloji hamlesinde en önemli yol arkadaşlarımız olan gençlerle de buluşmamıza vesile oldu. Alper Gezeravcı Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki misyonunun 7’nci gününü tamamlamak üzere. Malumunuz Türkiye’nin ilk astronot ve bilim misyonu olarak gerçekleştiriliyor.
UZAYDA 13 FARKLI DENEY YAPILACAK
Türk bilim insanları tarafından hazırlanmış genetik, biyoloji, malzeme bilimi gibi alanlarda hazırlıkları tamamlanmış 13 farklı deney Alper Gezeravcı tarafından Uluslararası Uzay İstasyonu’nda gerçekleştiriliyor” diyen Bakan Kacır, “Biz bu deneylerin neticelerinin hem Türkiye’nin bilimsel gelişimine önemli katkılar sunmasını hem de küresel bilim literatürüne önemli kazanımlar getirmesini bekliyoruz. Tabi insanlı ilk uzay misyonumuzun önümüzdeki yıllarda mutlaka devamı gelecek. Türkiye halihazırda uydu geliştirme ve üretiminde sahip olduğu önemli kabiliyeti, deneyimi, birikimi önümüzdeki dönemde derin uzay programlarında daha ileri seviyelere çıkarıyor olacak. Aynı zamanda halihazırda yıllık 600 milyar doları aşan uzay ekonomisinden yıldan yıla artan bir pay almayı hedefliyoruz.
“SAVUNMA SANAYİDEKİ İHRACAT 5.5 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKTI”
Türkiye’de uzay endüstrisinin, uzay sanayisinin gelişimini Milli Uzay Programı çerçevesinde öncelikli hedeflerden biri olarak değerlendirdiklerini kaydeden Kacır, “Bu çerçevede önümüzdeki dönemde Ankara’da bir uzay teknolojileri geliştirme bölgesi inşa ediyor olacağız. Böylelikle sahip olduğumuz insan kaynağını hem nicelik hem nitelik açısından daha ileri seviyelere taşımaya, bu alanda özel sektörün yeni projelerde daha güçlü şekilde rol almasını sağlamaya çalışacağız. Türkiye savunma sanayisinde son 22 yılda muazzam başarılar elde etti. Yıllık 250 milyon dolar üzerinde olan ihracatımızı 5.5 milyar doların üzerine taşımayı başardık ve bu bütün başarı hikayesinde havacılık endüstrisindeki kabiliyetlerimiz lokomotif rol oynadı. Bu kabiliyetlerimizi şimdi ufkun ötesine uzay endüstrisine taşımaya dönük yeni bir dönem başlatıyoruz
“ALPER GEZERAVCI 81 İLİ GEZECEK”
Türkiye’nin uzay çağı, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye Yüzyılı’na adım atarken bu çalışmalarla inşallah güçlü şekilde başlamış oluyor. Hedefimiz, umudumuz, ümidimiz gençlerimizin, çocuklarımızın ilham kaynağı olacak bu misyonları daha güçlü şekilde gelecekte sürdürebilmek ve bütün bu çalışmalarla Türkiye’nin milli teknoloji hamlesine yüksek teknolojiyi geliştirebilen, üretebilen, rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülke olma yolculuğuna katkı sunabilmektir. Alper Gezeravcı 14 günlük görevini tamamladıktan sonra önce fırlatmanın gerçekleştiği üsse yakın bir bölgeye okyanusa iniş yapacak daha sonra da Türkiye’ye gelecek ve 81 şehrimizde Türk gençliği ile Türk çocukları ile buluşmalar gerçekleştirecek. Biz Milli Uzay Programımızdaki hedeflerimizi bir bir gerçekleştirmeye, önümüzdeki dönemde bölgesel konumla ve zamanlama sisteminden ay misyonuna kadar program çerçevesindeki hedeflerimize bir bir erişmeye devam edeceğiz. Bu yolculukta bilim insanlarımızın önünü açmaya devam edeceğiz. Bu hafta bir çağrı da yaptık. TÜBİTAK Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı ve TÜBİTAK Uluslararası Genç Araştırmacılar Programı çağrılarını ilan ettik. Bu çağrılar çerçevesinde birçok bilim insanının Türkiye’ye gelmesini, özellikle geçmiş yıllarda dünyanın farklı ülkelerine giderek araştırmalarını orada sürdürmekte olan Türk bilim insanlarının tersine beyin göçünü sağlamayı hedefliyoruz. Ümit ederim, bunların da önemli bir kısmı, astronomi ve uzay bilimi alanlarında çalışmalarını yürüten bilim insanlarımız olacak. Türkiye yakın gelecekte uzay teknolojileri, uzay bilimi ve uzay sanayinde küresel düzeyde önemli bir oyuncu olarak rol oynamaya devam edecek. Yine önümüzdeki dönemde bu çalışmaların güçlü bir altyapı ile yürütülmesini sağlamaya dönük bir kanun çalışmasını da meclisimizin gündemine taşımayı amaçlıyoruz. Ümit ederim, bu da yakın bir zamanda gerçekleşecektir. Geçmiş yıllarda Cumhurbaşkanımızın, Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile kurmuş olduğu ve faaliyetlerini yürüten Milli Uzay Programında öncü rol oynayan Türkiye Uzay Ajansı da önümüzdeki dönemde daha büyük uzun vadeli projeler gerçekleştirme, nitelikli insan kaynağını daha güçlü şekilde istihdam edebilme imkanlarına kavuşacak.”
“TEKNOLOJİ HAMLELERİNİ MİLLETİMİZLE PAYLAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Bu sürece destekte bulunan bütün medya mensuplarına da teşekkürlerini ileten Bakan Kacır, “O gece bizler Amerika Birleşik Devletleri Florida’da Kennedy Uzay Merkezi’nde fırlatmaya canlı şekilde şahitlik ettik. Ama biliyorum ki bizimle birlikte 85 milyon insan da bu fırlatmayı o gece yarısı saatlerinde 7’den 70’e büyük bir heyecan ve coşku ile takip ettiler. Bütün bu heyecanın, coşkunun milletimize yansıtılmasında sizler medya mensuplarımız çok önemli bir rol üstlendiniz. İlk kez Türkiye’de bir bilim misyonu bu düzeyde toplumsallaşmış oldu. İlk kez bir bilimsel faaliyet bu düzeyde aile sohbetlerine konu olmuş oldu. İlk kez bilimsel bir faaliyet için ufacık çocuklarımızı anne, babaları uykularından uyandırdılar ki ömürleri boyunca unutamayacakları bu heyecana tanıklık edebilsin diye. Ümit ederim, bu ivmeyi önümüzdeki dönemde sürdüreceğiz. Bilimi, teknolojiyi Türkiye’nin gündeminde en üst sırada tutmaya, bu yaşadığımız zor coğrafyada tam bağımsız Türkiye iddiasını, idealini sürdürebilmek adına, Türkiye’nin milli teknoloji hamlesini gerçekleştirmenin heyecanını milletimizle paylaşmaya devam edelim. Türk gençleri bu yolculuğun öznesi olmak adına en iyi şekilde hazırlıklarını sürdürsünler biz de onlara en iyi eğitim imkanlarını sunarak önlerindeki engelleri bir bir kaldıralım. Türkiye’yi Cumhuriyetimizin ikinci asrında Türkiye Yüzyılı’na bilimle, teknoloji ile taşıyalım” diye konuştu.