ABD’de dün açıklanan makroekonomik verilerin ardından ABD Merkez Bankası’nın (Fed) şahin adımlarının sonuna geldiği ve gelecek yılın ilk yarısında faiz indirimlerine başlayabileceği ihtimali güçleniyor.
Ülkede Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) temmuz-eylül döneminde yüzde 5,2 ile beklentilerin üzerinde artış gösterirken, ABD ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde, 2021 yılının son çeyreğinden bu yana en güçlü büyümeyi kaydetti.
ABD ekonomisinin bu yılın üçüncü çeyreğinde beklentilerin üzerinde büyümesine rağmen tüketici harcamalarındaki ivmenin zayıfladığı görüldü.
Üçüncü çeyrekte kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış, yüzde 2,9’dan yüzde 2,8’e düşürüldü. Gıda ve enerji harcamalarının hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış da yüzde 2,4’ten yüzde 2,3’e revize edildi.
Kişisel tüketim harcamalarındaki zayıflama Fed’in politika adımlarının etkili olduğuna işaret ederken, bankanın gelecek dönem adımlarına ilişkin öngörüler de değişmeye devam etti.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in gelecek iki toplantıda politika faizini sabit tutmasına kesin gözüyle bakılırken, bankanın haziranda faiz indirimine başlayacağına yönelik tahminler mayıs ayına taşındı.
Fed’in faiz oranlarını beklenenden daha hızlı düşürebileceği tahminlerinin güçlenmesinin ardından ABD 10 yıllık tahvil getirileri günü 6 baz puan azalışla yüzde 4,27’den tamamlarken, böylece 15 Eylül’den bu yana en düşük seviye test edildi.
Öte yandan, ABD ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı “Bej Kitap” raporunun kasım sayısını yayımlayan Fed, ülkede ekonomik faaliyetin ekim ayından bu yana yavaşladığını bildirdi.
Fed yetkililerinin açıklamaları da takip edilirken Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, enflasyondaki düşüş eğiliminin muhtemelen devam edeceğine ve ekonomik aktivitenin gelecek aylarda yavaşlayacağına giderek daha fazla ikna olduğunu ifade etti.
Enflasyonda yüzde 2 hedefine giden yolun inişli çıkışlı olacağını söyleyen Bostic, ancak Fed’in o noktaya ulaşacağını belirtti.
Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin de enflasyonun yeterli düşüş eğilimi göstermemesi halinde politika yapıcıların faiz oranlarını artırma seçeneğini elinde tutması gerektiğini kaydetti.
Belirsizliklerin olduğu ortamda belirli bir politika yoluna bağlı kalmaya hazır olmadığını dile getiren Barkin, enflasyonun istenilenden daha inatçı olabileceğine inandığını, hala enflasyon konusunda ikna olmadığını söyledi.
Söz konusu gelişmelerle altının ons fiyatı yükseliş eğilimini üst üste altıncı işlem gününe taşıyarak tüm zamanların en yüksek seviyesine yakın seyrederken, şu dakikalarda 2 bin 46 dolarda bulunuyor.
Brent petrolün varil fiyatı da OPEC+’in bugünkü toplantısında, üretim kesintilerini uzatabileceği veya derinleştirebileceğine yönelik beklentilerin artmasıyla yükseliş eğilimini üst üste üçüncü işlem gününe taşıdı. Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,5 artışla 83,1 dolardan işlem görüyor.
New York borsasında dün Nasdaq endeksi yüzde 0,16 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,09 değer kaybederken, Dow Jones endeksi yüzde 0,04 artış kaydetti. ABD’de endeks vadeli kontratlar, yeni güne yükselişle başladı.
Avrupa borsalarında dün İngiltere hariç, alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, bugün Avro Bölgesi’nde açıklanacak enflasyon verileri yatırımcıların odağına yerleşti.
Dün Almanya ve İspanya’da enflasyon verilerinin piyasa beklentilerinin altında gerçekleşmesi pay piyasalarında risk iştahını destekledi.
Almanya’da yıllık enflasyon kasımda yüzde 3,2 olurken, aynı dönemde İspanya’da da yüzde 3,2 seviyesinde gerçekleşti.
Bugün açıklanacak verilerde ise, Avro Bölgesi’nde öncü Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) kasımda yıllık yüzde 2,8 artması bekleniyor.
Öte yandan, İngiltere’de Nottingham Belediye Meclisi, bütçedeki “önemli açık” nedeniyle fiilen iflas ettiğini bildirdi. Nottingham Belediyesi, eylülde Birmingham Belediyesi’nin bütçedeki açık nedeniyle iflasını ilan etmesinin ardından, bu yıl iflas eden ikinci yerel yönetim oldu.
Dün, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 1,09, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 1,06, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,24 değer kazanırken, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,43 azalış kaydetti. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar, yeni güne yükselişle başladı.
Asya piyasaları yeni günde karışık bir seyir izlerken, Çin’de açıklanan makroekonomik veriler ekonomik aktiviteye yönelik endişelerin devam etmesine neden oluyor.
Bugün Çin’de açıklanan verilere göre, imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 49,4 ve hizmet sektörü PMI 50,2 ile beklentilerin altında kalırken, bileşik PMI 50,4 oldu.
Analistler, Çin’de tahminlerin altında kalan PMI verilerinin her ne kadar ekonomik aktiviteye ilişkin endişeleri artırsa da, Çin hükümetinin ekonomiye desteğinin artabileceği ihtimaliyle pay piyasalarındaki satış baskısının sınırlı kaldığını ifade etti.
Japonya’da açıklanan veriler ise karışık sinyaller verirken, ülkede sanayi üretimi ekimde aylık yüzde 1 artarak beklentileri aştı. Perakende satışlar ise yıllık yüzde 4,2 artışla öngörülerin altında kaldı.
Japonya Merkez Bankası (BoJ) üyesi Toyoaki Nakamura, merkez bankasının ultra gevşek para politikasını değiştirmeden önce muhtemelen biraz daha zamana ihtiyacı olacağını söyledi.
Bu gelişmelerle, dolar/yen paritesi düşüş eğilimini üst üste altıncı işlem güne taşıyarak önceki kapanışının yüzde 0,2 altında 147 seviyesinde bulunuyor.
Öte yandan, Güney Kore Merkez Bankası, politika faizini beklentiler doğrultusunda yüzde 3,5’te sabit bıraktı Banka böylece üst üste yedinci toplantısında faizi değiştirmeyerek sabit tutmuş oldu.
Kapanışa yakın, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,2, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,2 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,1 değer kazanırken, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,3 azalış kaydetti.
Yurt içinde, dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi günü yüzde 1,04 değer kaybıyla 8.009,33 puandan tamamladı.
Dün açıklamalarda bulunan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, enflasyonun ana eğiliminde bir gerileme başladığını belirterek, “Kasım ayı öncü göstergeleri aylık enflasyondaki gerilemenin devam edeceğine işaret etmekte.” dedi.
Enflasyonla mücadelede ikinci olmazsa olmaz koşul olan enflasyon patikasına dair “algı, kabul ve itibar” üçlüsünün, enflasyonun bu patikaya oturabilmesi için çok önemli bir araç ve kolaylaştırıcı faktör olduğunu vurgulayan Erkan, dezenflasyonun gelecek yılın ikinci yarısından itibaren etkili olmaya başlamasını tahmin ettiklerini dile getirdi.
Analistler, TCMB’nin iletişim dilinin piyasalar açısından oldukça tatmin edici olduğunu aktararak, özellikle son dönemde öngörülebilirliğin artmaya başladığını ve bu durumda TCMB’nin kullandığı iletişim dilinin etkili olduğunu kaydetti.
Dün, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) düşüş eğilimini sürdürerek, 332,8 baz puan ile 19 Mart 2021’den bu yana en düşük günlük kapanışını gerçekleştirdi.
Dolar/TL, dün yüzde 0,1 artışla günü 28,9314’ten kapatmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 28,9470 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde büyüme, TCMB’nin Para Politikası Kurulu (PPK) özeti ile haftalık para ve banka istatistikleri, yurt dışında ise Avro Bölgesi’nde enflasyon ve ABD’de kişisel gelirler ve harcamalar başta olmak üzere yoğun veri gündeminin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.100 ve 8.200 seviyelerinin direnç, 8.000 ve 7.900 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
10.00 Türkiye, 3.çeyrek GSYH
10.00 Almanya, ekim ayı perakende satışlar
11.55 Almanya, kasım ayı işsizlik oranı
13.00 Avro Bölgesi, kasım ayı TÜFE ve işsizlik oranı
14.00 Türkiye, TCMB’nin PPK özeti
14.30 Türkiye, haftalık para ve banka istatistikleri
16.30 ABD, haftalık işsizlik maaşı başvuruları
16.30 ABD, ekim ayı kişisel gelirler ve harcamalar
16.30 Avro Bölgesi, ECB Başkanı Lagarde’ın konuşması
patronlardunyasi.com